Top
+90 (212) 465 79 50
İtirazın İptali Davası ve Şartları

İtirazın İptali Davası ve Şartları

24 Ekim 2023

Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun yasal süresi içinde yapmış olduğu itirazı üzerine takip durur. Duran takip akabinde alacaklının, takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri de İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesinde yer alan itirazın iptali davasıdır. Bu dava takip alacaklısı tarafından, itiraz etmiş olan takip borçlusuna açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraz edilen kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz edilmesi durumunda itirazın iptali davası açılabileceği gibi imzaya itiraz ve faize itiraz edilmesi halinde de itirazın iptali davası ikame edilebilir.

Madde 67 -Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.

(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”

Alacaklı, hem imzaya itiraz hem de borca itiraz durumlarında itirazın iptali davası ikame edebilir. Ancak yalnızca takip hukukuna ilişkin itiraz durumlarına itirazın iptali davası açılamaz. Bu durumlarda itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurulabilir. Örneğin borçlu yetkiye veya derdestliğe itiraz ettiyse itirazın iptali davası açılamayacak olup icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılabilecektir.

1. İtirazın İptali Davasının Şartları

- Geçerli bir icra takibi bulunmalıdır:

İtirazın iptali davası açılabilmesi için davalı aleyhine yapılmış yetkili icra dairesinde geçerli bir ilamsız genel icra takibi bulunmalıdır. Bir diğer deyişle itirazın iptali davasının ikame edilebilesi için genel haciz yoluyla icra takibinin yapılmış olması zaruridir.

-Borçlu geçerli bir itirazda bulunmalıdır:

Borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde icra dairesine bildirmelidir. Borcun bir kısmına itiraz eden borçlu, itiraz ettiği kısmı ve miktarını açıkça belirtmek zorunda olduğu gibi; imzaya itiraz halinde de, bunu itirazında ayrıca ve açıkça göstermesi gerekir; aksi takdirde, senet altındaki imzayı ikrar etmiş sayılır.

(Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2007/14360 E, 2008/7511 K.) ”Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür.”

-Davanın bir yıllık süre içinde açılmış olması gerekmektedir:

İtirazın iptali davasının süresinde ikame edilmiş olması için borçlunun yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde dava açılmış olmalıdır. Dava açılması için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre mevcuttur ve bu süreyi hakim tarafından kendiliğinden gözetecektir. 1 yıllık sürenin geçirilmesi halinde alacaklı, itirazın iptali davası açamayacak olup ancak normal bir alacak davası yoluna gidebilecektir.

-Hukuki yarar bulunmalıdır:

İtirazın iptali davasında dava şartlarından biri diğeri de hukuki yarar olup davanın açılabilmesi için hukuki yarar mevcut olmalıdır. Hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta bir yararının bulunması gerektiğine ilişkin ilke anlamına gelir.

-Kesin hüküm bulunmamalıdır:

Bir diğer şart açılan itirazın iptali davasına ilişkin geçmişte verilmiş kesin hüküm bulunmamasıdır. İzah etmek gerekir ki kesin hüküm ile anlatılmak istenen davanın tarafları, konusu ve sebebinin aynı olduğu bir başka davanın söz konusu olmasıdır. İtirazın iptali davasına konu uyuşmazlık hakkında daha evvel verilmiş bir kesin hüküm mevcutsa, dava şartı yokluğu sebebiyle ret kararı verilir.

-İtiraz, icra mahkemesinde kaldırılmamış olmalıdır:

Alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmuş ve borçlunun itirazını kaldırmışsa artık itirazın iptali davası ikame etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır.

2. İtirazın İptali Davasının Açılışı

İtirazın iptali davası, HMK hükümlerine tabi olup davanın hangi mahkemede açılacağı ve hangi yargılama usulüne tabi olacağı HMK’ya göre belirlenecektir. Borçlunun itiraz etmiş olduğu takibe konu alacak itirazın iptali davasının konusunu oluşturur. Bu davada, alacaklı davacı, borçlu ise davalı olacaktır. Davacı alacaklı, itirazın iptali davası ile borçlunun itirazının kaldırılmasını, takibe itirazın haksız olduğuna ve borçlunun alacağı takipte ödemek zorunda olduğuna ilişkin karar verilmesini ister. Ayrıca davacı alacaklı, mahkemeden icra inkar tazminatı da talep edebilir.

3. Görevli ve Yetkili Mahkeme

Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re’sen dikkate alınmalıdır. Aksine bir düzenleme olmadıkça, malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.

İcra takibine konu alacak Tüketici Kanunu kapsamında kalan bir alacak ise itirazın iptali davası da tüketici mahkemesinde görülür.

İcra takibine konu alacak İş Mahkemesinin görevine girmekte ise; itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır. Ancak iş mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesinde görülür.

(Yargıtay 9.Hukuk Dairesi -K.2020/11925) “İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır.”

Ticari dava niteliğinde olan itirazın iptali davaları, asliye ticaret mahkemesinde görülür.

(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi -K.2015/14521) “Davanın davacının dava dışı kredi müşterisi ile imzaladığı genel kredi sözleşmesinin davalılarca müteselsil kefil olarak imzalanmış olmasına ve kredi borcunun ödenmemiş bulunmasına dayalı olarak açılmış bir itirazın iptali davası olmasına göre, davanın açıldığı tarihte Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu kabul edilmelidir”

İtirazın İptali Davasında Yetkili Mahkeme:

İtirazın iptali davası dava ve icra takibi arasındaki sıkı ilişki sebebiyle icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemede açılmalıdır.

4. İspat Yükü

İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia eden tarafa ait olacaktır. İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davayı ikame eden alacaklıdadır.

5. İcra İnkar Tazminatı

İtirazın iptali davası sonucunda borçlunun itiraz etmekte haksız olduğuna karar verilirse borçlu; alacaklının talebi üzerine, davaya konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata mahkum edilir (İİK m.67/2). Bu tazminata icra inkar tazminatı denilmektedir.

İcra inkar tazminatı, borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz etmesini engellemek amacıyla düzenlenmiştir. Zira aksi halde borçlu haksız olsa bile takibe itiraz etmekten çekinmeyecek ve itiraz ederek alacaklının alacağına daha geç ulaşmasına neden olacaktır.

6. İtirazın İptali Davasında Islah

Islah, tarafların yapmış oldukları usul işlemlerini kısmen veya tamamen düzeltme imkanı veren bir kurumdur. Islah ile davacı dava dilekçesinde belirtmiş olduğu dava sebebini değiştirebileceği gibi, eksik belirttiği vakaları tamamlayabilir. Davacı ıslah yoluyla itirazın iptali davasını alacak davasına çevirebilir. Ancak takip talebinde dayandığı alacak sebebini ıslah etmesi mümkün değildir.

 

 

Pınar Öksüz

 

 

 

KAYNAKÇA

I-Mahmut COŞKUN İtirazın İptali Davaları Üçüncü Baskı,2016 : Seçkin Yayıncılık

II-Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı İkinci Basım,2013: Adalet Yayınevi

III-Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2007/14360 E, 2008/7511 K.

IV-Yargıtay 9.Hukuk Dairesi -K.2020/11925

V- Yargıtay 19. Hukuk Dairesi -K.2015/14521

Danışma Hattı : +90 (212) 465 79 50